Ne vahşi şey şu kapitalizm!
Tek gayeleri sömürü!
Dünya halklarını daha fazla tüketmeye sevk etmek ve onlardan olabildiğince yararlanarak ceplerindeki paralara göz dikmek ve ürettikleri malları türlü türlü adlar altında pazarlamak ve satmaya çalışmak.
Bir bakıyorsunuz Sevgililer Günü, bir bakıyorsunuz Anneler Günü, Bir bakıyorsunuz Babalar Günü, bir bakıyorsunuz Tıp Bayramı, bir bakıyorsunuz Avukatlar Günü, bir bakıyorsunuz Öğretmenler Günü, bir bakıyorsunuz Polis Günü, bir bakıyorsunuz Çiftçiler Günü v.s. Kısacası yılın hemen her gününü bir gruba ayırmış ve bu günleri bu gruplara adamışlar.
Para kazanmak, aşırı harcamayı ve israfı daha da körüklemek ve doymak bilmez iştahları olan daha fazla kazanmak için yılın her gününü birilerine adadıkları gibi bu kez de mezuniyet törenleri adı altında daha fazla tüketim ve daha fazla kazanca göz dikmişler.
Daha önceki yıllarda üniversite düzeylerinde olan ”Mezuniyet Törenleri” bu kez de ta ilkokullara kadar bile indi.
Bir bakıyorsunuz ilk dört yılın sonunda oğlunuz veya kızınız yanınıza gelip “Baba veya anne bu hafta “Mezuniyet Törenimiz” var deyip bu tören için kıyafet alma, kıyafet beğenme kısa tabirle bu kriz ortamında sizi masrafa sokmaya, bütçenizde olmayan bir gideri önünüze bırakmaya hazırlanıyorlar.
Onlar için masumane olan bu talebin sizde ve bütçenizde ne denli sıkıntılar yaşattığını, ne denli sizleri güç durumda bıraktıklarından haberleri yok.
Bir şey söyleyemezsiniz. Ağzınızı açsanız bile o denli şartlanmış ve inandırılmışlar ki “Baba veya anne Mezun Oluyoruz. Bu mezuniyetimizi kutlamak, hatıra olarak birkaç fotoğraf çektirmek veya bir kıyafet almak kadar haklarının olmadığını mı sorgulatırlar sizlere.
Her ne kadar “Çocuğum, bu kapitalist dediğimiz sinekten yağ bile çıkarmaya çalışan, gözü dönmüş dünyanın ve dünya haklarını sömüren çarkın bir oyunu. Düşünün Türkiye’dekion binlerce okulu. Ve onlarda okuyan milyonlara varan öğrencileri. Bunların alacağı her bir kıyafetin oluşturacağı meblağın ve bu meblağın kimlerin cebine, kimlere nasıl yaradığı! Bir özel gün için alınan ve bir daha giyilmeyecek bu kıyafetlerin “Mezuniyet Törenleri” adı altında nasıl pazarlandığı ve nasıl bir çarkın döndüğünü o masum ve saf zihinlerine nakşettiremezsiniz.
En ucuz fiyatla bu tür kıyafetlerin ilkokullar için 200 ila 400 liralık bir yük getirdiği, ortaokul için bunun 400 ila 600 ve lise için ise 600 ila 800 liralık bir maliyetinin olduğu düşünülürse aile bütçelerinde çok sıkıntılar yaşattığı bilinmektedir.
Her ne kadar adı kıyafet bile olsa bunların çoğunun rüküş bir kıyafetten öte geçmediği, özellikle lise ve üniversitelerde şıklık ve açık saçık bir kıyafet şölenine, rezaletine dönüştüğü gün gibi ortadadır.
İnsanın çocuğunun okutması ve okuduğu okullardan mezun olmalarını görmesi kadar güzel bir şey olamaz.
İlkokuldan başlamak üzere ortaokul, lise ve üniversitelerde “Mezuniyet Törenleri” adı altında çılgın, boş, gereksiz ve bir o kadar masraflı olan bu törenlerin ailelerdeki tahribatın farkına varabiliyor muyuz?
Hayatımızdaki bir kare, gelecekte hatırlayacağımız geçmişimizdeki birkaç özel gün ve nihayetinde şenlik adı altında düzenlenen bu törenlerin bağrında neler barındırdığı ve çok ta masumane olmadığı bilinen gerçeklerdendir.
Başta okullar olmak üzere tüm ailelerin bu konu üzerinde çok daha fazla duyarlı olmaları, “Mezuniyet Törenleri” adı altında özellikle Hakkâri gibi işsizliğin yoğun olduğu yerlerde aile bütçelerini sarsmayacak, aileleri zora sokmayacak ve ailelerde çocuk ve ebeveyneler arasında bir çatışmayı körüklemeyecek tarzda olmaları en büyük dileğimizdir.
Mezuniyet Törenleri ailelerde israfı ve masrafları mı körüklemekte yoksa çocuk ve ailelerde bir coşkuyu ve mutluluğu pekiştirecek olaya mı dönüşmekte.
Şapkamızı önümüze alıp bunun hesabını bir kez daha yapmalıyız.