Güzel Türkçemize yerleşmiş bir deyimdir. “Ne oldum delisi olma” sözü.

Çoğu kere hak etmediği bir yere gelmiş veya hak etmediği bir kazanca ulaşmış kişiler için söylenir.

Hak etmediği yere gelmiş veya hak etmediği bir kazanca ulaşmış veya elde etmiş kişilerin hal ve davranışlarına bakınız. Normal insanlarda olmayan, normal insanlarda bulunmayan davranışlar sergilerler. Kendilerini olduğundan daha büyük, daha kıymetli, daha bulunmaz ve daha ulaşılmaz olarak görürler. 

Hareketleri, tavırları, konuşmaları, ilişkileri, giyim, yaşam ve kuşamları hep yapmacıktır.

Gerçekte öyle değil midir?

Gerçek alın teri ve gerçek kabiliyetleri sonucu bir yere gelmiş insanlar daha mütevazı, daha hoşgörülü, daha mülayim, daha insani ve daha sosyaldirler.

Kadir kıymet bilirler. Küçük-büyük bilirler. Hatır gönül bilirler. Daha önemlisi insan olma vasfını ve haysiyetini bilirler.

Boşuna dememiş atalarımız başka bir sözlerinde. “Ham insan olgunlaşmamış başak gibidir. Dik durur yani kibirlidir. Olgun insan olgun başak gibidir. Eğri durur.”  Yani alçakgönüllüdür. Hoşgörülüdür. Kadir kıymet bilicidir. Güngörmüş ve insan olma şerefine nail olmuştur.

Şöyle bir etrafımıza bakalım. Bu şartları taşıyan kimleri buluruz, kimleri tanırız.

Kendimizden başlayarak bu vasıflara nail olan kaç insan tanırız?

Ne çektiysek hak etmediği belirli görevlere gelen ve elinde hak etmediği belirli sermaye bulunan kişilerden çekmedik ve çekmiyor muyuz?

Ne oldum delisi olan bu gibi kişiler bulundukları makamları ve ellerindeki imkânları hiçte layık olmadığı şekillerde yönetir ve kullanırlar.

İşlerin olumsuz gitmesi, yavaş gitmesi ve istenilen düzeye erişmemesinde tüm bu “ne oldum delisi” insanlar yüzünden değil mi?

Ne oldum delisi insanlarının çok olduğu yerlerde işlerin rayında gitmediği, haksızlıkların ayyuka çıktığı ve ortamın bozulduğunu yakinen gözlemleriz.

Böyle bir durumda orada yaşayan tüm kesimlerin etkileneceği aşikârdır.

Ne oldum delisinden ne olacağım düşünce ve eylemine geçtiğimiz gün işlerin istenilen şekilde yürüyeceği ve hemen hemen her kesimin mutlu olacağı bir düzeni, bir hizmeti sunmuş olacağız.

Böyle bir düzende ve böyle bir ortamda buluşmak çoğu insanların özlemidir.

Hak edenin hak ettiği yerde olduğu ve sermayenin de yine hak eden kişilerde olduğu güzel bir dünya dileğiyle…