Necip Fazıl Kısakürek’in şu dizeleri sanırım çoğu okuyucuların hafızalarında.
“Kimse benimle oynamak istemiyor” diyen çocuk
Sen hele bir büyü! bak ne oyunlar oynanacak seninle”
Diye devam eden dizeleri bugünün Ortadoğu’sunu anlatmakta ve büyük Üstat yıllar önce Emperyalistlerin bu bölgedeki emellerini ifşa etmektedir.
Evet, Ortadoğu coğrafyasında ne oyunlar oynanıyor buradaki halkların çocuklarıyla.
Kardeş kardeşe kırdırılıyor, baba oğula düşman ediliyor ve oluk oluk kan yıllardır sel olup gidiyor.
Ölen Müslüman halkların çocukları! Türkler, Kürtler, Araplar, Acemler, Sünni’si, Alevi’si onlar için fark eder mi hangisinin öldüğü ve öldürüldüğü.
“Böl, parçala, kullan ve yok et” Emperyalist politikaları gereği yüzyıllardır buralardaki halklara kan kusturmakta, milyonlarca insanın ölmelerine sebep olmakta ve bitmez tükenmez ihtilafların süregelmesine zemin hazırlamış ve hazırlamaktadırlar.
1980’lerdeki İran-Irak Savaşı bu politikaların eseridir.
1991 Körfez Krizi ve Kuveyt’in Irak tarafından işgali bu politikaların bir gereğidir
Saddam’da Kimyasal başlıklı silahlar var bahanesi ve akabinde Irak’ın İşgali bu politikaların sonucudur.
Yıllardır ülkemizdeki kardeşkanının akıtılması bu politikalara hizmettir.
Mısır’da Sisi’nin darbesi bu politikaların tezahürüdür.
İŞİD denen katil sürülerinin ortaya çıkması ve katliamlar yapması bu politikaların devamıdır.
Türkiye’mizdeki 15 Temmuz Darbe girişimi bu politikalara bir yenisinin eklenmesidir.
Ve Katar krizinin başlatılması son olarak bu politikaların dışa vurmuş halidir.
Yani Ortadoğu rahat bırakılmayacak, kargaşa, kaos, darbe, savaş ve isyanlarla sürekli meşgul edilecektir. Kısacası kan, gözyaşı ölüm ve zulümler devam edegelecektir.
Dünyanın petrol ve doğal gaz rezervlerinin %70’nin karşılandığı ve yılın 300 gününün güneş gördüğü bu coğrafya batılı emperyalist güçlerin iştahını kabartmakta ve buralarda hegemonyalarını kurmak ve buradaki devletleri kontrolleri altına almak istemektedirler. Batılı emperyalistleryıllardır bu politikalarını uyguladılar ve sınırları cetvelle çizilmiş gibi devletçikler kurdurarak ve her birinin iktidarına da kendi yandaşları ve kendi emellerine uygun yönetimleri getirtmişlerdir. Tevekkeli tüm bu devletlerin başındakilerin de kral olmaları ve demokrasiden uzak bir yönetim sürmeleri boşuna değildir.
Oyun büyük yerden oynanıyor ve oyunlar çok büyük.
Kim burada yaşayan halkların mutluluk içerisinde ve bu doğal kaynakları özgürce kullanmalarına izin verecek?
Kim burada yaşayan halkların demokrasi içerisinde ve bu kadar zengin topraklarında sermayeyi hakça bölüştürecek?
Kim buradaki halklara özgürlüklerini bahşedecek ve özgür kalmalarını sağlayacak?
Kim buradaki halkların kardeşcesine ve huzur içerisinde yaşamalarına izin verecek?
Bu mümkün mü?
Eğer dünyadaki savaşların ve terör saldırı ve eylemlerinin çoğu bu bölgede yani Ortadoğu dediğimiz şu coğrafyada çıkıyorsa insanın bir durup düşünmesi ve gazetecilerin 5N1K dediği“nerede, ne zaman, neden, niçin, nasıl ve kim?” sorularını kendisine sormalı ve bu büyük oyunda emperyalistlerin amaçlarını sorgulamalıdır.
Onlar için ölen Türk, Kürt, Arap; Acem, Sünni ve Alevi fark etmiyor.
Kendi silah fabrikalarındaki silahların satılması, bu fabrikaların aralıksız çalışması ve bir yandan bu silahların satılıp pazar bulunması ve akabinde devletlerin çatıştırılarak ve aralarında husumet ve sorunlar çıkartılarak sömürülmeleri emperyalistlerin vazgeçmedikleri politikalarıdır.
Bunun bilincinde olduğumuz ve kardeşlik bilincini gerçekleştirdiğimiz gün Ortadoğu’nun barışı gelecek ve bu bölge huzura kavuşacaktır.
