Sanırım Türkiye’de Hakkâri haricinde turizm firmaları yolcu otobüslerinin uğramadığı başka yer yoktur.
Adına Otobüs Turizm Firması olmadığı gibi Otobüslerinde girmediği bir yerdir Hakkâri.
Fazla uzağa gitmeğe gerek yok.
Bundan beş-on yıl öncesine kadar Hakkâri’ye gelen 40-45 kişilik yolcu otobüsleriyle halkımız rahat bir şekilde yolculuk ederdi.
Otobüslerin konforu, güvenliği ve ikramları müşterileri kendisine çeker ve gönül rahatlığıyla seyahatlerine devam ederlerdi.
Her ne olduysa alınan beş on tane 15 kişilik minibüslerle Van gibi Hakkâri’ye 200 kilometreden fazla uzaklığı olan yere yolcu ulaşımına başlandı.
Başlarda gelen otobüs sayıları gün geçtikçe azalmaya ve en sonunda da hiç gelmemeye başlandı.
Otobüslerin niçin gelinmediği veya neden gelmediği üzerinde uzun uzun duruldu.
Ancak gelinen noktada Hakkâri halkı olarak tehlikeli, işlek ve uzun olan Hakkâri-Van arasındaki seyahatlerde minibüslere mahkûm olduğumuzdur.
Hakkâri’den Van’a yolcu taşıyan dört firma pekâlâ birleşip veya her firmayı çalıştıranlar güçlerini birleştirerek Hakkâri’ye otobüsler kazandırabilirler.
Adı ister Hakkâri Turizm olsun, ister Zap Turizm ve ister Sümbül Turizm olsun.
Bunlar Hakkâri adını dışarıya yansıtacakları gibi Hakkâri’den dışarıya ve dışarıdan Hakkâri’ye yolcu taşıyarak turizme daha çok katkı sağlayabilirler. Veya bağlı bulundukları firmalara alacakları otobüsleri kiraya vererek ortak olabilirler.
Her ne kadar Hakkâri’den Van’a saat başı minibüsler kalkıyor ve saat başı otobüslerin kaldırılması ve yolcu bulunamaması durumu da varsa her firma günde en az iki kez 40 kişilik yolcu otobüslerini kaldırtır ve bu halka otobüs ile yolculuk yapma zevki ve konforunu yaşatırlar.
Ha, işi acil olan ve acele Van’a gitmek isteyenler yine firmaların minibüsleriyle yolculuk yapmaya devam ederler.
Bu da Hakkâri halkı ve Hakkâri’de yaşayanların yolcu yazıhanelerinden isteğidir.
Ve sanırım insanca yaşam ve teknolojik imkânlardan yararlanma haricinde fazla bir lüks istemiyoruz.
Yoksa hakkımız değil mi?
