Dünyanın jandarmalığına oynuyor ABD. Kendisinden başka hiç kimseyi, hiçbir ülkeyi ve hiçbir bloğu takmıyor, umursamıyor ve dediğim dedik çaldığım düdük misali dünyayla kedinin fareyle oynadığı gibi o da oynuyor.

İran’ a ve Kore’ye ambargolar, Çin mallarına yüksek vergi koymalar, başka ülke vatandaşlarının ABD’ye girişlerine kota koymalar, bazı ülkelerde darbelere destek vermeler, terör örgütlerini silahlandırmalar ABD’nin yaptığı başlıca işlerden sadece bazılarıdır.  

En son iki yıldır cezaevinde olan ve terör örgütleri ve FETÖ ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan ABD vatandaşı rahip Brunson için yaptıkları ortada değil mi?

Soruşturma sonrasında cezaevinden çıkarılıp ev hapsine alınan rahip Brunson için ABD ”yetmez onu hemen serbest bırakın” türü tehdit, şantaj ve hukuk kuralların aykırı bir biçimde Türkiye’ye baskılar ve de baskılar…

Nihayetinde bu baskı ve tehditler iki NATO ülkesinde bir krize ve özellikle yine ABD tarafından iki bakanımıza ekonomik yaptırım uygulamaları ve iki bakanın ABD’de varsa malvarlıkları ve taşınmazlarına el koyma kararları bardağı taşıran son damlalar olmuştur.

15 Temmuz darbesiyle bağlantısı olduğu şüphe götürmez bir gerçek olan FETÖ Terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen’in 1999 yılından beri ABD’nin Pensilvanya eyaletinde ikameti ve Türkiye’nin her türlü iade taleplerine rağmen göz yummalar ve iade etmemeler.

Kendi vatandaşı ve soruşturma geçiren bir Rahip Brunson için hiçbir hukuk kuralı takmayan ABD iş başka ülkenin ısrarla istediği ve suçu sabit görülen bir vatandaşını istemeye gelince ülkesinde alıkoymakta, vermemekte, bahaneler üretmekte kısacası ipe un sermektedir.

Demokrasiden, insan haklarından ve evrensel kurallardan bahseden dünyanın jandarması ABD tüm bunları kendi ideolojisi, çıkarı ve menfaatleri için sıralamakta, iş başka ülkelerin hak ve hukukuna,  evrensel kurallara ve demokrasi gereklerine gelince tüm bunları yok sayabilmekte, takmamakta, uygulamamakta ve âli menfaatini her türlü hak ve hukuktan üstün tutabilmektedir.

Emperyalizmin, kapitalizmin ve küresel gücün çok net bir tarifi ve uygulaması olarak gözüken bu tutum ne yazık ki diğer ülkelerden destek görmekte onlar da güçlüden yana tavır koymaktadırlar.

Haklının güçlü değil güçlünün haklı olduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz.

ABD tüm yaptıklarıyla bunu ispatlamakta ve dünyanın jandarması işlevini çıkarlına haksız güç olarak kullanmaktadır.

Kontrolsüz gücün güç olmadığı, gücün zirvelerinde olan nice kendini güç zannedenlerin yıkılışını tarih bizlere anlatıyor.

ABD bununla kendi yıkılışını hızlandırıyor.

Dünya kimseye baki değil diyor atalarımız.

Bekleyip, göreceğiz..!