Okurlar hatırlayacaklardır. Bundan bir yıl önce “A.Halık’ın Çilesi” diye bir yazı kaleme almış ve SGK Emeklisi 25 yıl kamu hizmetinde çalışan A.HalıkAğacanoğlu’nun dramını yazmıştık.
Aradan geçen bir yıldan fazla bir zaman diliminde maalesef A.Halık’ın çilesi azalacağına daha bir artmış ve bugün engelli eşi ve bir oğluyla açlıkla karşı karşıya kalmıştır.
2014 yılında emekli oldu A.HalıkAğacanoğlubir kamu kurumundan.
Eşi Zümeyran Çiftçiyle birbirlerini severek evlenmiş ve bu evlilikte Rokan adında bir oğlu dünyaya gelmişti.
Aradan fazla bir zaman geçmeden kader ağlarını örmüş ve eşi Zümeyran milyonda bir görülen hastalıklardan Svomursağhempliji inmehastalığına yakalanarak %91 oranında engelli duruma düşmüştü.
Konuşamıyor, kendini ifade edemiyor, sağ tarafı felç olmuş olup ancak yardımlarla yürümekte, işlerini halletmekte ve yaşayabilmekteydi.
Eşi A.Halık 20 yıl boyunca eşline hem kocalık, hem annelik, hem babalık ve hem de bakıcılık yaparak hayata direnmiş ve bugünlere gelinebilmişti.
En son 2017 yılında tekrar Ankara Başkent Hastanesine sevki yapılmış ve burada tedavi olmak için Van Denizbank’tan 29.000 lira kredi çekerek Ankara’ya gitmiştir.
Ankara’da tedavinin ardından tekrar Hakkâri’ye gelen ve borçlanarak aldığı Gopsi konutlarında hayata tutunmaya çalışan A.Halık ve ailesi krediyi ödeyemeyecek duruma gelmişti.
Daha sonra yapılan yapılandırmalarla 29.000 kredi borcu taksitlendirilmiş ama her ne hikmetse adı geçen banka kendisine bağlanan 1830 TL emekli aylığının hepsini keserek adeta bu aileyi ölüme terk etmiştir.
Son yasa ile emeklinin maaşında haciz kesintisi olmazken aynı banka tüm maaşını bloke ederek aylardır bu vatandaşımızı içinden çıkılmaz bir yoksulluğa ve çaresizliğe atmıştır.
Bir yandan eşinin ağır hastalığı, bir yandan emekliliği ve bir yandan da tek çocuğunun okul masrafları derkenA.Halık depresyon geçirmiş ve depresyon ilaçları almaya başlamıştır.
Bizi bularak derdini anlatan ve adeta dünyadan küsen A.Halık “Aziz Hocam derdimi sizden başka anlatacak merci bulamadım. Sağ olun başıma gelenleri ve çektiğim sıkıntıları daha önce kaleme aldınız. Bu kez de eşimin ağır hastalığı yanında bankayla başım dertte. Banka emekli maaşımın hepsini bloke ederek beni açık açık açlığa atmakta ve çaresiz bırakmaktadır. İnanırmışsınız. Şu an cebimde bir ekmek parası dahi yok. Kaç aydır maaş alamıyorum. Bankadaki borcumu yapılandırmama rağmen banka emekli maaşım olan 1830 L’nin tümünü keserek beni çok mağdur etmiştir.
Bazen intihar etmeyi bile düşünüyorum. Evin hanımı, reisi, aşçısı, temizlikçisi kısacası evin her şeyi durumundayım. Tüm bu zorluklar beni bunalttı. Depresyon ilaçları kullanmaya başladım. Fazla bir şey istemiyorum. Her ne kadar Bakanlar Kurulundan Emeklinin maaşından icra kesintisi olmaz diyorsa da –ki icralık değilim- banka kendisinden aldığım krediyi yapılandırdığım halde tüm maaşımı bloke ederek bana haksızlık yapmakta ailemi açlığa mahkûm etmektedir.
1830 liralık maaşımın 800-900 lirasını kessin. Ama müsaade ederseniz bana ve çocuklarıma da bir ekmek parası bıraksın.
Ne yapacağımı, derdimi kime anlatacağımı bilemiyorum. Bazen çarşı ortasında herkesin ortasında “Açım, Aç” diye bağırmak durumuna geliyorum.
Gözyaşlarını zor tutarak anlattığı durumunu bizde okurlara ve yetkililere anlatmak istedik A.HalıkAğacaoğlu’nun.
Bir emekliyi açlığa sevk etmek, maaşının tümüne el koymak bir bankanın hakkı olmamalı.
Bunun bir ortası ve bir oluru olmalı.
A.Halik’a destek vereceğimiz yerde onu daha bir kötü duruma sokuyoruz ve bir aile dramını seyretmekle yetiniyoruz.
A.Halık’ın hakkı bu olmamalı.
Yetkilileri bu konu üzerinde hassasiyetle durmaya davet ediyoruz.
