Dokunmayın Dünyama
"Benim dünyama dokunmayın; orada gözyaşıyla büyüttüğüm sevgiler var..." – Hakkı Bulut
Bazı çiçekler vardır; yalnızlıkla büyür, gözyaşıyla beslenir, oksijenle can bulur.
Ve bazı çiçekler vardır ki; varlığı, bir memleketin damarlarında akan sevginin ta kendisidir.
Hakkari’nin 3000 metreyi aşan doruklarında açan ters laleler, işte böyle bir mucizedir.
Kara, fırtınaya ve dondurucu soğuğa rağmen kök salar toprağa;
Her bahar geldiğinde ise başını utana utana kaldırır gökyüzüne.
O utangaç bakışıyla, aslında insanlığa sessizce fısıldar:
"Ben buradayım; acılarla, gözyaşıyla yoğrularak geldim."
Yürekli (Herink) köyü çevresinde doğanın sunduğu en saf güzelliklerden biri olarak açar bu kahraman çiçekler.
Ancak bir avuç duyarsız el, bu güzelliğe hoyratça uzandı.
Koparılan her ters lale, yalnızca bir çiçek koparılmadı;
Bir damarın kanı çekildi;
Bir toprağın nefesi kesildi.
Bir çocuğun gözyaşı kurudu belki de…
Ben bugün bir gazeteci olarak yazmıyorum yalnızca;
Bir dağcı, bir doğa aktivisti yüreğiyle sesleniyorum.
Zira ters lale, yalnız bir çiçek değil; bir memleketin vicdanı, nefesi, gözbebeğidir.
Asolan yaşatmaktır; asolan hissetmektir; asolan sarılmaktır toprağa ve onun mucizelerine.
Bazen düşünüyorum;
Bir ters lale, hangi yürekle koparılır?
Hangi göz, o mahzun bakışı görmezden gelir?
Bir çiçeğin koparılması, bir annenin yüreğinin parçalanması gibidir.
O sancıyı dağlar duyar, rüzgâr ağlar, kuşlar bile susar.
Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Perviz Geçirgen de içten bir feryatla dile getirdi:
“Bu kabul edilemez bir durum; ters laleler bilinçsizce yok ediliyor. Her yıl biraz daha az görüyoruz onları.”
Bu sessiz çığlık, hepimizin damarlarında yankılanmalı.
Zira her kayıp, yalnızca doğaya değil; insanın ta kendisine verilen en büyük zarardır.
Şunu unutmayalım:
Ters laleye dokunan bir el, aslında kendi vicdanına dokunur; kendi çocukluğunun masumiyetini soldurur.
Ve bir gün, bu kutsal dağlar susarsa, içimizde büyüttüğümüz o son umut da susmuş olur.
Ey gönül dostu;
O çiçeği koparma.
Bir gün bir dağın eteğinde, yalnız başına büyüyen bir umut gibi, sana da can verebilir.
Kucakla doğayı, sarıl güzelliğe, sahip çık bu mucizeye.
Benim Dünyama Dokunmayın…
Orada yalnızca bir çiçek yok;
Orada insanlık henüz yaşıyor.