Tarih, bir kentin ruhudur. Spor ise gençliğin nefes aldığı, hayallerin filizlendiği, toplumları bir araya getiren bir ortak noktadır. Hakkari Şehir Stadyumu, bu ruhun en canlı sembollerinden biriydi. Bir ilin tarihi geçmişini barındıran, nice genç futbolcuları yetiştiren, bayramların coşkuyla kutlandığı o saha… Artık yok.

Geçmişe dönelim... Bu saha, gençlerin tutkuyla top koşturduğu, tribünlerde sevinç çığlıklarının yankılandığı bir yerdi. O günler çok uzak değil ama artık sadece hatıralarda kaldı. Bir zamanlar bu sahada top koşturup hayalleri uğruna ter döken pek çok futbolcu, bugün hayatta değil. Talihsiz kazalarla aramızdan ayrıldılar. Onların anılarına bile sahip çıkılmadı; stadyumları ellerinden alındı.

Bu stadyum sadece bir spor alanı asolan; Hakkari'nin nefes aldığı, gövdesini ayakta tutan bir yaşam merkeziydi. Hakkari halkının sevinçle stada yığıldığı o unutulmaz anlardan biri de kentin futbol tarihine altın harflerle kazındı. Yıldızlar sahada parladığında Hakkari’nin futbol takımı, Türkiye 3. Liginden 2. Lige yükseldi. O coşku, yüreklerin Hakkari Şehir Stadyumu’nda tek bir ritimle attığı o heyecan… Silinmesi mümkün değil.

Evet, belki üzerinden 10 yıl geçti ama bazı anılar zamanla unutulmaz; aksine daha da derinleşir. Hafızalarda silinmeyen o günlerin değeri bugün daha iyi anlaşılıyor.

Ancak ne yazık ki yalnızca şehir stadyumunun yıkımıyla kalınmadı. Yerine yapılan yeni spor kompleksleri beklentileri karşılamaktan çok uzak. Görünümleri o kadar soğuk ve estetikten yoksun ki ortaya çıkan tablo, geçmişe özlemi daha da büyütüyor. Hakkari’nin sıcak ruhunu taşıyan o eski stadyumun yerini bu soğuk beton yığınları asla dolduramıyor.Binlerce Hakkârili futbol sevdalısı, bu sahanın bu hâle gelmesinden son derece kırgın, dargın ve küskün. Üstelik o dönemde ülkenin ekonomisi elverişliydi ve spor kompleksinin yapılabileceği birçok boş arazi mevcuttu. Bu alanların değerlendirilmesi mümkündü; zira tarihî stadyumun yıkılması büyük bir hata oldu.

Bugün Hakkari’de gerek amatör liglerde gerekse bayan futbol takımları büyük bir mücadele veriyor. Ancak ne yazık ki bu emekler hak ettiği ilgiyi görmüyor. Bunun en büyük nedeni, spor tesislerinin şehrin merkezinden uzak bir noktada, Merzan bölgesinde yer alması. Bu durum hem taraftar desteğini azaltıyor hem de sporcuların erişimini zorlaştırıyor.

Oysa yapılması gereken belliydi: Şehir stadyumunun çehresini değiştirmek, daha modern, daha ferah bir spor kompleksi haline getirmek mümkündü. Ama bu tarihi yıkmak kolay olanı seçmekti. Bu karar Hakkari’ye, Hakkari halkına büyük bir haksızlıktı.

Ne kadar gelip gidersem, her zaman gözlerim o eski stadyumu arıyor. Onun hatırası kalbimde yaşıyor. Ve biliyorum ki benim gibi düşünen, o günleri özleyen daha pek çok insan var. Bu stadyum sadece benim değil, asolan Hakkari’nin ortak hafızasının bir parçasıydı.

Bu kentin sesine kulak verilmeliydi. Hakkari halkı dinlenmeli, onların taleplerine göre adım atılmalıydı. Ama ne yazık ki olmadı. Şimdi geriye sadece bu sahaya bakan ve gözyaşı döken futbolcular, sporcular ve hatıralar kaldı.

Tarihi yok etmek yerine yaşatmayı öğrenmeliyiz. Çünkü tarih sadece geçmiş değil, zira geleceğe ışık tutan bir mirastır. Hakkari Şehir Stadyumu'nun yıkımı bu kentin spor tarihine vurulmuş acı bir darbedir. Bu yanlışı tarih de, bu halk da unutmayacak.